İçindekiler
Giriş
Günümüzde şehir yaşamı yalnızca insanları değil, aynı zamanda sokak hayvanlarını da yakından ilgilendiriyor. Kent merkezlerinde, apartman bahçelerinde ve sitelerde yaşayan insanların yanı sıra bu alanları kendilerine yuva edinmiş sokak hayvanları da varlığını sürdürüyor. Özellikle kediler ve köpekler, şehir yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak bu durum, zaman zaman komşuluk ilişkilerinde gerginliklere ve yasal tartışmalara neden olabiliyor.
Bu kapsamlı rehber, apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi konusunu hukuki, etik ve pratik boyutlarıyla ele almaktadır. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu 18. madde ve Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi çerçevesinde, apartman bahçelerinde sokak ve evcil hayvanların beslenmesini düzenlemenin yollarını, komşuluk ilişkilerini nasıl dengede tutacağınızı ve yasal gereklilikleri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Apartman Bahçelerinde Hayvan Beslenmesine Genel Bakış
Apartman bahçeleri, sadece estetik görünümü tamamlayan peyzaj alanları değil, aynı zamanda kuşlar, kediler, köpekler gibi hayvanların doğal yaşam alanlarına dönüştüğü yerlerdir. Özellikle sokak hayvanlarının beslenmesi, barınması ve bazı temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bu ortak alanlar büyük önem taşır.
Ancak buradaki en büyük zorluk, bir yanda hayvanların doğal haklarını korumak, diğer yanda apartman sakinlerinin huzurunu, güvenliğini ve sağlığını gözetmektir. Bu nedenle apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi, yasal düzenlemeler, etik prensipler ve toplu yaşamın gerekleri ile birlikte düşünülmelidir.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ve 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
Hayvanların Temel Hakları
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, hayvanların temel yaşam haklarını uluslararası düzeyde vurgulayan etik bir metindir. Hayvanların yaşam, beslenme, barınma ve doğal davranışlarını sergileme özgürlüğünün tanınmasını amaçlar. Bu bildirge, hayvanları basit birer mal veya eşya olarak görmeyen, aksine duyarlı canlılar olarak kabul eden bir anlayışın temelini oluşturur.
5199 Sayılı Kanun’un Özellikleri
Türkiye’de hayvan haklarının yasal temelini oluşturan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanların yaşam hakkını garanti altına almakta ve sahipsiz hayvanların beslenmesini de teşvik etmektedir. Bu kanun, sokak hayvanlarını koruma altına alır, onlara kötü muameleyi, işkenceyi ve bilinçli aç bırakmayı yasaklar. İlgili kanuna göre:
Sahipsiz hayvanlar kamusal veya özel alan ayrımı gözetmeksizin tüm açık alanlarda yaşayabilir.
Hayvanlara zarar vermek, kovmak, kötü muamele yapmak yasaktır.
Hayvanların beslenmesini engelleme girişimleri de kanuna aykırıdır.
Sokak Hayvanlarının Yaşam Alanlarının Tanımlanması
5199 Sayılı Kanun, sokak hayvanlarının şehir yaşamının bir parçası olduğunu kabul eder. Parklar, bahçeler, yeşil alanlar, apartman ve site bahçeleri, bu hayvanların doğal yaşam ortamlarıdır. Bu nedenle apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi konusunda katı yasaklar getirilemez, getirilen kurallar ise hayvanların temel ihtiyaçlarını görmezden gelemez.
Kat Mülkiyeti Kanunu ve 18. Madde
Ortak Alan Kavramı ve Hayvan Besleme
Kat Mülkiyeti Kanunu, bağımsız bölümler, eklentiler ve ortak alanlar arasındaki yasal ilişkileri düzenler. Bu kanunun 18. maddesi, kat maliklerinin birbirlerinin haklarına saygılı olması gerektiğine vurgu yapar.
“Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla yükümlüdürler.”
Bu madde her ne kadar hayvanlara doğrudan atıfta bulunmasa da, apartman bahçelerini sokak hayvanlarının doğal yaşam alanı olarak kabul eden 5199 Sayılı Kanun ile birlikte değerlendirildiğinde, apartman bahçelerinde hayvan beslenmesinin tamamen yasaklanamayacağını ortaya koyar.
Karşılıklı Saygı ve Yasal Çerçeve
Kat Mülkiyeti Kanunu 18. madde, komşular arasındaki ilişkilere dair genel bir çerçeve sunar. Bu çerçeve, hayvan beslenmesi faaliyetinde bulunurken de dikkate alınmalıdır. Yani, hayvanları beslerken diğer komşuları rahatsız etmemek, hijyen kurallarına dikkat etmek, çevreyi kirletmemek temel esaslardır.
Apartman Bahçelerinde Hayvan Beslenmesi Nasıl Düzenlenir?
Besleme Noktalarının Belirlenmesi
Apartman bahçelerinde hayvan besleme işini daha düzenli hale getirmek için belirli besleme noktaları oluşturulabilir. Bu noktalar, apartmanın yoğun kullanılan giriş ve çıkışlarından uzakta, sakin bir alanda konumlandırılabilir. Böylece hem hayvanların rahatça beslenmesi sağlanır hem de diğer sakinlerin rahatsızlık duyma ihtimali azaltılır.
Mama ve Su Kaplarının Seçimi ile Konumu
Kedi ve köpekler için dayanıklı, paslanmaz çelik veya seramik kaplar tercih edilebilir. Plastik kaplar mikropların barınmasına daha elverişli olabilir. Mama ve su kaplarının düzenli olarak temizlenmesi, çevreye koku yaymaması için önemlidir. Kapların altına bir paspas veya su geçirmez bir materyal konulabilir.
Hijyen ve Temizlik Uygulamaları
Besleme noktalarının düzenli temizliği, apartman sakinlerinin bu uygulamaya olumlu yaklaşmasını kolaylaştırır. Artan mama, kirli su kapları veya çevrede biriken saç, tüy ve atıkların düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Bu görevde gönüllü hayvanseverler devreye girebilir, site yönetimleri ise bu konuda kolaylaştırıcı rol üstlenebilir.
Komşuluk İlişkileri ve İletişim Stratejileri
Sorunları Önleme ve Çözme Yolları
Hayvan besleme faaliyetinden rahatsızlık duyan komşularla doğrudan iletişime geçmek, olası tartışmaları önler. Ön yargıları kırmak için bilgilendirme yapılabilir. Örneğin, hayvanların aşılı, kısırlaştırılmış ve sağlıklı olduğuna dair bilgiler paylaşılabilir. Site veya apartman panolarına, hayvan haklarına dair afişler ve bilgilendirme metinleri asılabilir.
Ortak Kuralların Belirlenmesi
Apartman yönetimi veya site yönetim planına, hayvan beslenmesine ilişkin kurallar eklenebilir. Bu kurallarda besleme saatleri, besleme noktalarının temizliği ve sorumluluklar net bir şekilde belirtilmeli. Bu sayede herkes, ortak kurallar çerçevesinde hareket eder ve olası anlaşmazlıklar en aza iner.
Belediyeler ve Veteriner Hizmetleri ile İş Birliği
Kısırlaştırma, Aşılama ve Tedavi Hizmetleri
Belediyelerin veterinerlik işleri müdürlükleri, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması ve tedavi edilmesi konularında önemli rol oynar. Bu sayede hayvan popülasyonu kontrol altına alınır, hastalıkların yayılması önlenir. Apartman yönetimleri, gönüllü hayvanseverlerle birlikte belediyelerle koordinasyon sağlayarak bu hizmetlerden yararlanabilir.
Popülasyon Kontrolü ve Koruyucu Tedbirler
Kısırlaştırma, uzun vadede sokak hayvanlarının sayısını dengede tutarak sorunların büyümesini önler. Aşılar ise kuduz, parazitler veya diğer bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engeller. Bu sayede apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi, sadece duyarlı bir uygulama değil, aynı zamanda halk sağlığını koruyan bir çaba haline dönüşür.
Evcil Hayvan ve Sahipsiz Hayvan Ayrımı
Sahipli Hayvanların Sorumlulukları
Evcil hayvan sahipleri, hayvanlarının aşılarını yaptırmalı, mikroçip taktırmalı ve belediyeye kayıt ettirmelidir. Ayrıca, evcil hayvanlar ortak alanlarda dolaştırılırken tasma kullanılması ve dışkıların toplanması, komşularla yaşanabilecek gerilimleri önler. Bu tedbirler, toplu yaşam alanlarının daha huzurlu olmasını sağlar.
Sahipsiz Hayvanlar ve Toplum Desteği
Sahipsiz hayvanların bakımı, sadece hayvanseverlerin değil, toplumu oluşturan her bir bireyin vicdani sorumluluğudur. Besleme, tedavi ve kısırlaştırma çalışmalarına destek olmak, yaşadığımız çevreyi daha yaşanabilir kılar. Bu iş birliği modeli, komşuluk ilişkilerini de güçlendirir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi yasal mıdır?
Evet. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, sahipsiz hayvanların beslenmesi engellenemez. Kanun, sokak hayvanlarının kamusal veya özel ayrımı yapılmaksızın tüm açık alanlarda yaşayabileceğini ve beslenebileceğini belirtir.
Kat Mülkiyeti Kanunu 18. madde hayvan beslemeyi nasıl etkiler?
Kat Mülkiyeti Kanunu 18. madde, kat maliklerinin birbirlerinin haklarına saygılı olması gerektiğini vurgular. Bu madde doğrudan hayvan beslenmesini yasaklamaz. Ancak besleme faaliyetinin diğer sakinleri rahatsız etmeyecek şekilde düzenlenmesi gereklidir.
Apartman yönetimi hayvan beslemeyi tamamen yasaklayabilir mi?
Hayır. 5199 Sayılı Kanun, sokak hayvanlarının beslenmesini engellemeyi yasaklar. Yönetim, hijyen ve düzen konularında kurallar koyabilir, ancak beslemeyi tamamen yasaklamak kanuna aykırıdır.
Besleme noktaları nasıl belirlenmeli?
Besleme noktaları, insan trafiğinin yoğun olmadığı, sessiz ve sakin bir bölgede oluşturulmalıdır. Mama ve su kaplarının düzenli temizliği ve artan atıkların toplanması, komşuların rahatsız olmamasını sağlar.
Sahipli hayvanlar için hangi yasal yükümlülükler vardır?
Evcil hayvan sahipleri, hayvanlarının aşılarını yaptırmak, mikroçip taktırmak, dışkılarını temizlemek ve diğer sakinleri rahatsız etmeyecek önlemler almak zorundadır.
Rahatsız olan komşularla sorunlar nasıl çözülür?
Sorunlara yapıcı yaklaşmak önemlidir. Komşularla iletişime geçerek endişeleri dinlemek, hijyen, aşı, kısırlaştırma konularında bilgi vermek ve ortak kurallar belirlemek gerginlikleri azaltır.
Belediyelerin rolü nedir?
Belediyeler, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması, tedavisi ve kayıt altına alınması konularında yardımcı olur. Apartman veya site yönetimleri, gönüllü hayvanseverlerle birlikte belediyelerle iş birliği yaparak sorumluluklarını yerine getirebilir.
Sonuç ve Öneriler
Apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi, toplu yaşam alanlarını daha zengin, insancıl ve duyarlı kılmanın önemli bir unsurudur. Yasal çerçeve, bu alanda hayvanların lehine hükümler getirirken, komşuluk ilişkilerini dengede tutmak için belirli kuralların uygulanmasını gerektirir. İşte konuyla ilgili bazı temel öneriler:
Yasalara Uyum:
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesini dikkate alarak hareket edin. Bu kanunlara aykırı düzenlemelerden kaçının.
Ortak Kurallar ve Şeffaflık:
Apartman veya site yönetimi, besleme noktalarının yeri, besleme saatleri, temizlik ve atık yönetimi gibi konularda yazılı kurallar belirleyerek bu bilgileri sakinlerle paylaşabilir. Bu şeffaf yaklaşım, yanlış anlamaların önüne geçer.
Eğitim ve Farkındalık:
Bilgilendirici afişler, broşürler, e-posta duyuruları veya dijital panolar aracılığıyla sakinleri hayvan hakları, besleme yöntemleri ve hijyen konularında bilinçlendirin.
Gönüllü Gruplar ve Komiteler Oluşturma:
Hayvan dostu sakinler arasından gönüllü bir komite kurarak besleme işlerinin düzenli ve sorumlu bir şekilde yürütülmesini sağlayın. Bu komite, temizlikten veteriner kontrollerine kadar birçok görevi üstlenebilir.
Belediyeler ve STK’larla İş Birliği:
Belediyelerin veteriner işleri müdürlükleri ve hayvan hakları dernekleriyle iletişime geçerek kısırlaştırma, aşı, tedavi gibi konularda destek alın. Bu iş birliği uzun vadede toplum sağlığı ve huzuru açısından kritiktir.
Diyalog ve Ara Buluculuk:
Besleme faaliyetinden rahatsız olan komşularla ön yargısız bir iletişim kurun. Onların endişelerini dinleyin, alınan tedbirleri anlatın. Gerekirse apartman yönetimi veya profesyonel bir arabulucu ile çözüm odaklı toplantılar düzenleyin.
Düzenli Kontrol ve İzleme:
Besleme noktalarını düzenli olarak gözlemleyin, hijyen ve düzenin devamlılığını sağlayın. Gerektiğinde nokta sayısını azaltın veya artırın. Bu dinamik yaklaşım, sorunların büyümeden çözülmesini sağlar.
Sonuç olarak, apartman bahçelerinde hayvan beslenmesi, sadece hayvan haklarının korunması anlamına gelmez; aynı zamanda insan topluluğuna da sorumluluk, dayanışma ve empati kazandırır. Yasal mevzuatın sağladığı çerçeve, doğru iletişim, iyi niyet ve düzenli uygulamalarla, apartman bahçeleri tüm sakinlerin huzurlu, sağlıklı ve saygılı bir şekilde bir arada yaşadığı alanlara dönüşebilir.
Bu rehber, apartman ve site yaşamının gerektirdiği hassasiyetleri dikkate alarak, hayvan haklarının korunması ve komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi için gerekli bilgileri sunmayı amaçladı. Unutmayın, insanca ve adil bir yaşam alanı yaratmak, her canlının temel hakkıdır. Bu hakların korunmasında atılan küçük adımlar bile, büyük bir fark yaratacaktır.
Comentarios